Fırst Lady kızkardeşi-Polis müdürü aşkı… Dikkat bu haber dedikodu içermektedir

Hürrem Elmasçı

Çocuklar siyaset hep tartışma, kavga sanmayınız…

Aşkları da meşhurdur aslında…

Hele de yasak olunca!

Hani biz bu siyasetin zirvesindeki meşhur adamların “aşk-ı memnu” hikâyelerini genellikle Hollywood filmlerinden ya da biyografik kitaplardan, romanlardan filan biliyoruz…

Peki, bizdeki durumlar nedir?

-Pek gizlidir, ama bir yerden fışkırır hakikat.

Öyle bir aşk yazacağım ki bugün size devletin zirvesinden ancak biraz sabrediniz…

SEKRETERLER, HİZMETÇİLER…

Siyasilerin yasak aşkları dedim ya…

En sansasyonel olanı sanırım Clinton ve stajyeri Monica’nın hikâyesiydi…

Yer yerinden oynadı bir vakitler hatırlayınız. Çapkın adamdı vesselam da sadece o mu?

Bir de Kennedy vardı…

Herkes Marilyn Monroe ile yasak aşkını konuştu ama en gizli ilişkisi aslında stajyeri Mimi Alford adında gencecik bir kızdı.

Staja başladığının dördüncü günü başlayan ilişkileri tam 18 ay sürdü.

Dahası da var…

Eisenhower’ın yasak aşkı savaşla başladı… İkinci Dünya Savaşı’nda görevi Avrupa’daki Müttefik Kuvvetleri Başkomutanlığı idi. O esnada kendisine şoförlük yapan Kay Summersby’e âşık oluverdi…

Yasak aşklar gayrı-meşru çocuklar filan yaz yaz bitmez…

Roosevelt sekreteriyle, Jefferson’ın hizmetçisi ile…

Bu arada hizmetli kız eşinin de kız kardeşiydi.

Yani baldızıydı da…

KÖŞKTE BALDIZ KRİZİ

E, şimdi baldız demişken dönelim bize.

Yok, bu kez başrolde bir başkan yok. Ve fakat baldıza âşık olan bir koruma müdürü var…

Üstelik de makamını yazmayayım çok üst düzey bir lider bu. Ve onun da “kara kutu ”su bir isim…

1996 Polis Akademisi mezunu; Kayserili…

Memleketlisi yani!

İlçe Emniyet Müdürlüğü, Karakol Amirliği, İl Emniyet Müdürlüğü, TEM Şube Müdürlüğü’nde Terör Uzmanlığı filan derken Koruma Müdürü oldu.

Çok uzun yıllarda devam etti görevine…

Sır küpüydü, memleketlisiydi, canını emanet ettiği yoldaşıydı adeta…

O kadar yakındılar ki artık ticari olarak da neler yaptılar hiç bilmem.

Bildiğim şu çocuklar ben de gazetelerden okudum o ara.

Denen şu: Bir kuyumcu dükkanına işletilmesi için bırakılan bu ünlü siyasetçimiz ve ailesinin kilolarca altın ve döviziyle buhar olduğu söylendi…

Kuyumcu iflas mı etmiş ne artık!

Niye derseniz hani mutaassıplar ya faiz haramdır diye paraları altına çevirmişler günah olmasın diye zaar…

Bu koruma müdürünün adına da 700 bin dolarlık hisse var dendi.

Ben bilmem artık, nedir ne değildir…

Bir altın krizi de vardı hani…

BALDIZ VE KORUMA MÜDÜRÜNÜN GİZLİ AŞKI

Öyle böyle değil her fırsatta bağlılığını, sadakatini ispatlayan, uzun yıllar boyunca da hem çok genç yaşta evlenen First Lady’imize hem de siyasetçimize itaat eden bir isimdi de…

Kimlerle kimlerle ağız dalaşına girmedi ki bu uğurda?

Rest çekmeler, tehdit etmeler, silah çekmeler, neler neler…

Dedikodular başladı tabi…

Bu arada eklemeliyim ki “First Lady” ve baldız da Kayserili çocuklar…

Neyse… Pek sır küpüydü mübarek herkes o ara. Hani her şeyi bilir de üç maymunu oynar ya.

Olmadı canım… Köşkte dedikodu kazanları kaynadı, dillere düşmesi çok sürmedi.

Siyaset koridorlarında baldız ve koruma müdürünün aşkı yankılandı her yerde…

Tahmin edersiniz ki mutaassıplık da tabi… Zannımca o yüzden pek gizlenmeye çalışıldı!

Duyulmasın diye çaba harcandı o vakitler!

Uzatmayayım çocuklar…

Zaman aktı, yollar ayrıldı. E, makamlar değişti tabi…

Zirveden düşüldü…

Sonrası karışık canım…

Bylocklara mı karışmadı koruma müdürümüzün adı, sahte diplomalar filan mı denmedi bir işler bir işler…

Eski siyasetçi arada “aktif siyasete” döneceğinin her sinyalini verdiğinde yine eski partisinden birileri laf ederdi hatta.

Koruma müdürü de yalan yok epey bir süre korudu onu.

Hatta anımsıyorum, çok önemli bir siyasetçi, eski siyasetçiyi “harekete ihanet” ile suçlayınca “Şahsiyet ve onur yoksunu havlayan her ite, köpeğe kemik atacak değiliz…” filan dedi.

Sertti yani…

Sonra bir baktık ki siyasetin son modası “danışman” oluverdi koruma müdürümüz.

Saflar, işler yine değişti yani…

Ve bir aşk hikâyesi de köşkün duvarlarında eriyip, maziye karışıverdi…

Ah o köşkün dilleri olsa da konuşsa, bunlar ne ki…

Ne bileyim belki yazar birileri gün gelir…

E, sonuçta Eisenhower’ın yasak aşkı bile elli yıl sonra yazılmadı!

Odatv.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir