Gönüllerin şampiyonu Ürdün: Peri masalı nasıl bitti… Paralarını değil yüreklerini koydular

Futbolda gözler ara transferde hangi kulübün nasıl takviyeler yapacağına kimin gidip kimin kalacağına dikilmiş, göz ucuyla da Afrika Kupası’nı takip ederken Katar’da bir tunuva oynandı. Asya Kupası’nı, dünyada sayılı takımın scout ekibi, bazı futbol romantikleri ve kendi ülkesini desteklemek isteyenler dışında pek az kişi takip etti. Ancak Asya futboluna ön yargılı yaklaşanlar bu spordaki ‘peri masalları’ndan birini kaçırmış oldu.

Asya Kupası, ilk defa 1956 yılında düzenlendi. Yalnızca dört takımın katıldığı ve lig usulü düzenlenen ilk turnuvayı Güney Kore kazandı. Bu tarihten sonra da her 4 yılda bir gerçekleştirildi. Afrika ve Avrupa şampiyonaları gibi milli takımlar düzeyinde gerçekleşen ve Asya Futbol Konfederasyonu (AFC) tarafından organize edilip bugün artık 24 ülkenin katılım sağladığı geniş çaplı, prestijli bir şampiyona haline gelen turnuvanın bu yılki ev sahibi ve kazananı Katar oldu. Katar üst üste ve toplamda ikinci kez kupaya uzanırken finalde turnuva boyunca bir peri masalına imza atan Ürdün’ü mağlup etti.

FUTBOLA YATIRIMI ‘KAÇIRAN’ ARAPLAR

Son yıllarda özellikle Arap Yarımadası’ndan futbola milyonluk, milyarlık yatırımlar yapılmaya başlandı. Kesenin ağzını açan pek çok ülkenin başını Suudi Arabistan çekerken yarımadadan da yatırımcılar birer birer futbol endüstrisine adım attı. Ancak Ürdün o ülkelerden biri değil.

ARABİSTAN’IN MÜTEVAZİ FUTBOL ÜLKESİ: ÜRDÜN

Komşusu Suudi Arabistan’a, Körfez ülkelerine göre futbola çok daha mütevazi yatırımları hatta yatırımcıkları olan Ürdün’ün kadrosundaki 26 oyuncunun toplam değeri 13.6 milyon Euro. Bu kadro değerinin yarısını ise ülkenin Avrupa’da forma giyen tek milli futbolcusu Mousa Tamari karşılıyor.

Transfermarkt’ın verilerine göre Fransa’nın Montpellier takımında forma giyen Tamari’nin bugünkü piyasa değeri 6 milyon Euro. Yani 25 oyuncunun piyasa değeri toplandığında 7.6 milyon Euro’luk bir piyasa değeri ortaya çıkıyor. Ürdün buna rağmen turnuvanın en değerli 9. kadrosuna sahip. Ancak önündeki rakiplerle arasındaki fark görülmeye değer cinsten. Örnek vermek gerekirse turnuvanın en değerli kadrosuna sahip Japonya’nın kadro değeri 318 milyon Euro iken ikinci en değerli takımı Güney Kore’nin ise kadro değeri 193 milyon Euro. Onları takip eden İran ve Avusturalya’nın ise değerleri 51 ve 41 milyon Euro.

Kendisini finalde mağlup eden Katar ile aralarında kadro değeri bakımından yalnız 2 milyon Euro’luk bir fark olsa da Ürdün Katar’ın son dönemde yaptığı futbol yatırımlarının hiçbirinin yanından bile geçer halde değil. Bu hesaptan da anlaşılacağı üzere oldukça mütevazi bir milli takım Ürdün, aynı oynadıkları oyun gibi. Sade ve hadlerini bilir şekilde.

ÜRDÜN’ÜN PERİ MASALI

Ancak futbolda kadro değeri her ne kadar bir gösterge olsa da maçlar her zaman yeşil sahada kazanılır, yeşil banknotlarla değil. Futbol hiçbir zaman paradan ibaret değildir ve sahada her an her şey olabilir. Ürdün’de o; görece yeteneksiz, değersiz ve ayağı topa dolaşan kadrosuyla bu turnuvada tam bunu yaptı.

MASAL BAŞLIYOR

E grubunda Malezya, Bahreyn ve Güney Kore ile beraber yer alan Ürdün ilk maçında Malezya’yı 0-4’lük skorla rahat geçti. İkinci maçında ise grubun ve turnuvanın favorilerinden Güney Kore ile karşılaşan Ürdün bu maçtan 2-2’lik beraberlikle ayrıldı ve dikkatleri üzerine çekti. Grup aşamasını ise son maçta beklenmedik Bahreyn mağlubiyetiyle kapatan Ürdün, grubunu 4 puan, 3 averaj ile 3. Sırada tamamladı ve turnuvanın ‘En iyi 3.leri’ arasına girerek son 16 turuna yükseldi.

KOMŞU IRAK’A SON DAKİKA SÜRPRİZİ

Son 16 turunda Ürdün’ün rakibi komşularından Irak oldu. Kendisiyle dişe diş bir rakip ile eşleşen Ürdün 45. Dakikada 0-1 öne geçti. Ancak rakibinin 68. ve 77. dakikalardaki gollerini engelleyemeyerek 2-1 geri düştü. Tam bu sırada Irak’ın yıldızı ve ikinci golünün de sahibi Aymen Hussein İranlı hakem tarafından gol sevinci sırasında ikinci sarı karttan kırmızı kartla oyundan atıldı. Ürdün oyundaki olmasa da rakip kaledeki baskısını arttırdı ve Türkiye’nin Euro 2008’deki Çek Cumhuriyeti maçına benzer küçük bir mucizeye imza atarak, maçın uzatma dakikalarında bulduğu iki golle maçı 2-3 kazandı.
Klinsmann’ın öğrencilerine Ürdün şoku

FUTBOL SADECE YATIRIM DEĞİLDİR, KAZANMAK İÇİN GOL GEREKİR

Çeyrek finalde Ürdün’ün rakibi Tacikistan oldu. Tacikistan’ı da Hanonov’un kendi kalesine attığı golle 1-0 eleyen Ürdün artık yarı finaldeydi ve kupaya yalnızca 2 maç uzaktaydı. Ancak rakip Avrupa’da fırtınalar estiren oyunculara sahip Güney Kore idi.

Güney Kore’nin teknik patronu Alman Jurgen Klinsmann turnuvaya öğrencilerini iyi hazırlamıştı. Grup maçlarında iki bol gollü beraberlik yaşamışlar ancak çeyrek finalde dişli rakipleri Avustralya’yı elemişlerdi. Japonya’nın da çeyrek finalde İran’a elenmesiyle artık kupayı kaldırmalarına yalnızca iki maç kalmıştı.

Bu hırs coşku ve istekle çıktı Güney Koreliler sahaya, öyle de oynadılar. 90 dakika boyunca yüzde 70 topa sahip oldular, yüzde 86 pas başarı yüzdesiyle toplam 564 pas yaptılar. 29 kez ceza sahasının içerisine orta kesip 11 kez de isabet sağladılar üstelik. Ancak yalnızca 8 şut çekebildiler ve hiçbiri kaleyi tutmadı.

Ürdün ise topu oyunda kaldığı toplam sürenin sadece yüzde 30’unda ayağında bulabildi. Yalnız 169 pası yüzde 69 pas başarı yüzdesiyle yapabildiler. Rakiplerinin başarılı orta sayısı kadar ancak toplam orta sayıları vardı. Ama 17 şut çektiler. 7’si kaleyi tuttu. Bunlardan biri 53. dakikada turnuvanın yıldızlarından Yazan Alnaimat’ın çektiği şuttu. Alnaimat yalnızca kaleyi değil, ağları da tuttu: 1-0. Bir diğer isabetli şut ise 66. dakikada Avrupa’da oynayan tek Ürdünlü Tamari’den geldi: 2-0.
90. dakika sonunda Ürdün finaldeydi ve Klinsmann’ın öğrencilerine iyi bir futbol dersi vermişti; Futbol sadece rakamlardan ya da yeşil banknotlardan ibaret değildir, kazanmanız için kaleyi tutan şutlar çekmeniz gerekir.

GÖNÜLLERİN ŞAMPİYONU

Finale kadar oynadıkları iyi niyetli, had bilen ve sade oyunlarıyla Ürdün, turnuvanın finalinde geçtiğimiz yılın şampiyonu Katar ile karşılaştı. Futbolda final oynamak yetenekten iyi oyundan öte tecrübe işidir. Nitekim Ürdün’ün final tecrübesizliği de bu maçta ortaya çıktı ve yaptırdıkları basit bir penaltıdan yedikleri golle 1-0 geriye düştüler. Ancak pes etmediler. Bu mütevazi takımın tüm turnuva boyunca yıldızlarında biri olan Yazan Alnaimat’ın golüyle beraberliği yakaladılar. Artık şampiyonluk yakındı ve bunu hissederek Katar kalesine baskı kurmaya başladılar.

Futbolda final oynamak tecrübe işidir demiştik. Ürdün maç boyunca koruyamadığı soğukkanlılığına karşın kupayı üst üste ikinci, üstelik kendi evinde kaldırmak isteyen Katar’a tam burada kaybetti. Bir Katarlı oyuncuyu ceza sahasında bir kez daha düşürdüler ve yine penaltı, skor 2-1… Ürdün tekrar beraberlik için yüklendi ancak kendi ceza sahalarında bir Katarlı oyuncu daha yerde kaldı, yine penaltı ve skor 3-1, Şampiyon Katar.

Katar’ın üç penaltısını da turnuvaya damgasını vuran Akram Afif kaydetti. Afif hem finalde hat-trick yaptı hem de şampiyonanın gol kralı oldu. Ürdün ise Asya Kupası’nda bu yıl oynadığı oyunla hem gönüllerin şampiyonu oldu hem de 3 milyon euroluk ikincilik ödülünün sahibi oldu.

Arda Ormancı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir